Namı 2 .Abdülhamit dönemine dayanan Bağdat Caddesi, Kadıköy Belediyesi’ne bağlı olup, birbirinden ünlü markaların, restoranların yer aldığı alışveriş caddesidir. Ayrıca dünya alışveriş caddeleri listesinde 2012 yılında 4.sırada yer almıştır.
Uzunluğu 1.4 km olan caddenin bir ucu şehrin ünlü noktalarından Taksim Meydanı iken, diğer ucu Tünel’dir. Burada gezerken, dükkanların karakteristik dokusu sizi büyüler ve adeta içine çeker. Akşam saatlerinden sonra eğlencenin hızlandığı caddede Çiçek Pasajı, Nevizade, Küçük Beyoğlu, Asmalı Mescit gibi herkese hitap eden ara(çıkacak) mekanlarda sevdiklerinizle keyifli vakit geçirebilir, doyasıya eğlenebilirsiniz.
Sultan I. Ahmet tarafından 1609 – 1616 yılları arasında yaptırılan cami, Ayasofya Müzesi’nin hemen karşısında yer alır. Mimarlığını Sedefkâr Mehmet Ağa’nın yaptığı camide mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik Çinileri kullanılmıştır. Sultanahmet Camii’nin kubbelerinin içi, mavi ağırlıklı kalem işleri ile süslenmiştir ve bu sebeple turistler camiye ”Mavi Cami (Blue Mosque)” ismini koymuşlardır.
Dünyanın en büyük ve en eski kapalı çarşısıdır. Temeli 1461 yılında atılan Kapalıçarşı’da, 66 adet dar sokak ve yaklaşık 4000 adet dükkan bulunmaktadır. İstanbul’un en önemli alışveriş duraklarının başında gelen, her tarafı buram buram İstanbul kokan bu tarihi yerde, oryantal detaylarla bezenmiş, el emeği göz nuru sayısız mücevher ve eşya bulacaksınız.
M.S. 542’de Bizans İmparatoru I. Justinianus (527 – 565) tarafından, sarayın su ihtiyacını karşılamak üzere yaptırılmıştır. Yerebatan Sarnıcı’nda, her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır. Yabancı kaynaklarda Basilica Cistern olarak geçen yapının adının, sarnıcın yakınında bulunan Ilius Basilikası’ndan geldiği rivayet edilir.
Osmanlı Dönemi’nde padişahların yaşadığı Topkapı Sarayı, her yıl dünyanın dört bir yanından gelen binlerce turist tararından ziyaret edilen, İstanbul’un en görkemli yapılarından biridir. Sarayın tamamını gezebilmeniz için belki tüm günü ayırmak gerektiğini ama kesinlikle buna değdiğini de belirtmek isteriz…
Yapıldığı ilk yıllardan itibaren, ihtişamı ve “erişilmez bir sınırsızlığı” temsil eden kubbesiyle herkesi şaşırtıp(çıkacak) büyüleyen Ayasofya, 916 yıl boyunca kilise, 481 yıl boyunca da cami olarak hem Hıristiyanlığın, hem de Müslümanlığın hizmetinde bulunmuştur. Yapı, Mustafa Kemal Atatürk zamanında müzeleşmiş ve koruma altına alınmıştır.
Eminönü’nde, Yeni Cami’nin arkasında yer alan Mısır Çarşısı; aktarları, çiçek tohumları, binbir çeşit baharatları, kuruyemişleri ve bitkisel şifa kaynakları ile meşhur, 6 kapılı, 85 dükkanlı bir çarşıdır. Mısır Çarşısı’na gelip bol bol baharat, kahve, türk lokumu almadan dönmek neredeyse imkansızdır.
Dolmabahçe Sarayı, Sultan Abdülmecid (1839 – 1861) tarafından yaptırılmıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1927 – 1938 yılları arasında yaptığı İstanbul’daki çalışmalarında Dolmabahçe Sarayı’nı kullanmış ve burada vefat etmiştir. 1926 – 1984 yılları arasında protokole ve ziyarete kısmen açık olan saray, 1984 yılından itibaren “müze – saray” olarak halka açılmıştır.
Türkiye’nin ilk minyatür parkı olan Miniaturk, 2003’te kurulmuştur. Ayasofya’dan Selimiye’ye, Rumeli Hisarı’ndan Galata Kulesi’ne, Safranbolu Evleri’nden Sümeli (Sümela) Manastırı’na, Kubbet-üs Sahra’dan Nemrut Dağı Kalıntıları’na kadar pek çok kültür ve medeniyetin izlerinin bir araya getirildiği parkta, bugün artık yerlerinde olmayan Artemis Tapınağı, Halikarnas Mozolesi, Ecyad Kalesi gibi eserler de yeniden canlandırılmıştır.
İstanbul Boğazı’nı doyasıya yaşamanın en güzel yolu, Boğaz’da gün boyu yapılan boğaz turlarıdır. Gündüz ayrı, gece ayrı güzel olan boğaz turlarına katılarak, İstanbul’un incisi yalıları ve Boğaz Köprüsü’nün eşsiz mimarisini en güzel perspektifle görme şansına sahip olabilirsiniz.